Kimya hocam beni kütüphanede sikti

Merhaba, ben Sevda. Genç ve ateşli bir lise öğrencisiyim. Bu hikaye, hayatımın en unutulmaz ve şehvet dolu anlarını anlatacak. Kimya öğretmenim Engin\’le yaşadıklarım, her an aklıma geldiğinde içimi bir tutku fırtınasıyla dolduruyor.

Bugün okulda kimya dersindeydim. Sıkıcı bir konuyu dinlerken, bir yandan da eteğimin altında bacaklarımı okşuyordum. Kısa eteğim, bacaklarımın neredeyse tamamını sergiliyor ve öğretmenimin dikkatini çekiyordu. Engin Hoca, yakışıklı ve karizmatik bir adamdı. Sık sık gözlerini üzerimde hissediyordum, özellikle de bacaklarıma bakarken.

Derste, bacaklarımı daha da açarak, eteğimin altında gizlediğim sırrı ona göstermeye çalıştım. Beyaz çoraplarımın arasından sızan çıplak tenim, bir davet gibiydi. Engin Hoca\’nın gözleri, bacaklarımın arasında gidip geliyordu. Yüzü kızarmış, dudakları aralanmıştı. Belli ki arzulamıştı beni.

Dersin sonunda, Engin Hoca masasına yaklaştı ve kütüphane hakkında bir duyuru yaptı. Ödevler için gerekli kaynakları bulabileceğimizi söyledi. Bu, benim için mükemmel bir fırsattı. Hemen ayağa fırladım ve masasına doğru ilerledim.

\”Hocam, ben Sevda. Ödevim için kütüphaneye gitmem gerekiyor. Bana yardımcı olur musunuz?\” Sesim titriyordu, hem heyecandan hem de arzudan.

Engin Hoca, masasının arkasından doğruldu. Göğsüne kadar inen gömleğinin düğmeleri çözülmüştü ve yakışıklı yüzü hafifçe terlemişti. Gözleri bacaklarıma kaydığında, bir an duraksadı.

\”Tabii, Sevda. Sana yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım.\” Sesindeki titreme, arzunun habercisiydi.

Kütüphaneye doğru yürümeye başladık. Koridorlar sessiz ve boştu. Engin Hoca\’nın koluna girdim, bacaklarımı daha da açarak eteğimin altındaki sırrı ona sunuyordum. Adımlarımız hızlandıkça, aramızdaki gerilim de artıyordu.

Kütüphaneye vardığımızda, içerisi neredeyse boştu. Masaların çoğu boş, sadece birkaç öğrenci sessizce çalışıyordu. Engin Hoca, bana bir masa gösterdi ve ödevimle ilgilenmemi istedi.

Masaya oturdum, ama aklım başka şeylerle meşguldü. Eteğimin altından bacaklarımı okşamaya devam ettim. Beyaz çoraplarım, artık sırılsıklamdı. Engin Hoca, bana yaklaşarak fısıldadı: \”Sevda, ödevini yapmana yardım edebilirim. Ama önce seninle ilgilenmem gerekiyor.\”

Gözlerim büyümüştü. Bu kadar açık bir davet beklemiyordum. Engin Hoca, masanın arkasına geçti ve gömleğinin düğmelerini açmaya başladı. Göğsü, güçlü kaslarıyla birlikte ortaya çıktı.

\”Yaklaş, Sevda.\” Sesinde bir emir tonu vardı.

Masadan kalktım ve ona doğru yürüdüm. Eteğim, her adımımla daha da yukarı çıkıyordu. Engin Hoca, bacaklarımı okşamaya başladı, çoraplarımı yırtarak çıplak tenime dokundu.

\”Ohh, Sevda… Ne kadar ıslaksın.\” Parmağıyla çoraplarımın arasından sızan ıslaklığı okşadı.

Diz çöktüm ve gömleğinin kalan düğmelerini açtım. Göğsünü, boynunu öpmeye başladım. Dudaklarım, terlemiş teninde geziniyordu.

\”Ahh, Sevda… Daha fazla dayanamayacağım.\” Engin Hoca, beni masaya doğru itti ve eteğimi yukarı kaldırdı. Kısa eteğim, belime kadar çekilmişti.

Eteğimin altında, beyaz donumun üzerindeki ıslaklık açıkça görünüyordu. Engin Hoca, donumu yavaşça indirdi. Bacaklarımı açarak, ıslak ve kabarık klitorisimi ortaya çıkardı.

\”Mmm, Sevda… Bu küçük şey çok tatlı.\” Parmağıyla klitorisimi okşadı, ardından dilini uzattı ve yalamaya başladı.

Vücudum, arzuyla titriyordu. Engin Hoca\’nın dilinin dokunuşu, beni çılgına çeviriyordu. Başım geriye düşmüş, gözlerim kapalıydı.

\”Ahh, evet… Daha fazla, lütfen.\”

Engin Hoca, dilini klitorisimin etrafına dolaştırdı, sonra tekrar üzerine indirdi. Islaklığım, donumun içine sızmıştı.

\”Şimdi sıra sende, Sevda. Bana biraz zevk ver.\”

Dizlerimin üzerinde doğruldum ve Engin Hoca\’nın pantolonunun düğmelerini açtım. Pantolonu ve iç çamaşırını indirirken, onun da kabarık ve sertleşmiş penisi ortaya çıktı.

\”Ohh, Sevda… Al bunu ağzına.\”

Penisini ağzıma aldım, sıcak ve kabarık etini yalamaya başladım. Dudaklarım, penisinin başını emiyordu. Engin Hoca, başını geriye atmış, arzuyla inliyordu.

\”Ahh, evet… Daha derine al.\”

Penisini ağzıma daha derine aldım, boğazıma kadar indirdim. Boğazımda hissettiğim kabarıklık, beni daha da azdırıyordu.

\”Yeter, Sevda… Şimdi beni içine al.\”

Dizlerimin üzerine çöktü ve penisini ıslak ve açlık içindeki amcığımın girişine dayadı. Bir an duraksadı, sonra sertçe itti.

\”Ahh, Sevda! Ne kadar dar ve sıcağın var.\”

Vücudum, onun sert ve kabarık penisini içine alırken, arzuyla inliyordu. Engin Hoca, kalçalarımı tutarak beni kendine doğru çekti.

\”Daha hızlı, Sevda… Daha derine al.\”

Kalçalarımı ileri geri hareket ettirerek, onun penisini daha derine almaya çalıştım. Masanın kenarına tutunmuş, arzuyla inliyordum.

\”Ahh, Sevda… Geliyorum!\”

Engin Hoca, penisini amcığımın içinde ileri geri hareket ettirirken, orgazmın eşiğindeydi. Ben de arzuyla doluydum, onun sıcak sıvısını içimde hissetmek istiyordum.

\”Evet, evet… Daha hızlı!\”

Engin Hoca, son bir hamleyle penisini amcığımın en derinine kadar itti ve sıcak sıvısını boşalttı. Vücudum, onun boşalmasıyla birlikte arzuyla titredi.

\”Ohh, Sevda… Mükemmelsin.\”

Masadan kalktım ve eteğimi düzelttim. Engin Hoca, gömleğini düzelterek nefes nefese kalmıştı. Bu unutulmaz an, kütüphanenin sessizliğinde gizli kalacaktı.

\”Teşekkür ederim, Sevda. Ödevin hakkında soruların olursa, her zaman gelip bana danışabilirsin.\”